ORTAYLI: CUMHURİYET REJİMİ İNSANLARI DEĞİŞTİRMİŞTİR

ÜSKÜDAR’DA TARİHÇİ İLBER ORTAYLI İZDİHAMI

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Üsküdar Belediyesinin ev sahipliğinde Nevmekan Sahil’de gerçekleştirilen “Dünden Bugüne Cumhuriyet” konulu söyleşiye katıldı. Nevmekan Sahil’de Ortaylı’nın söyleşisine saatler öncesinden gelen yüzlerce kişi salona sığmayınca dışarıda kalan kalabalık söyleşiyi dev led ekranın kurulduğu bahçede izledi.
PROF. DR. İLBER ORTAYLI ‘’Bu rejim (cumhuriyet) insanları değiştirmiştir. Kapılar açılmıştır, açık kapılar bir daha kapanmaz, menteşesi oturmaz çünkü. Siyasette ve sosyolojide bu bir kuraldır.”
‘’Lozan anlaşmasıyla Hatay ve KKTC hariç bugünkü Türkiye’nin
sınırları tespit edildi. Bu tespitin üzerine Cumhuriyet kurulmuştur. Cumhuriyet
niye kuruldu bu son derece muammadır. Mustafa Kemal’in eğer başından ilişkileri
saltanat makamıyla hayırhah olsa muhtemelen yine meşrutiyet devam ederdi. Çünkü
TBMM adeta yetkili bir meşruti meclis gibi işliyordu.’’
Üsküdarlıların
yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte yakın tarihe ve cumhuriyetin kuruluşuna
ilişkin bilgiler veren Ortaylı, İstanbul’un, Trakya’nın ve Batı Anadolu’nun
güvenliğinin Yunan ordusuna teslim edilmesini öngören projenin başarısız
sonuçlandığını ifade etti.Ortaylı, Birinci Dünya Savaşı sırasında görev yapmış
Fransız General Franchet d’Esperey’in Türk ordusuna saygısı olan biri olduğunu
ve bu projeye karşı çıktığını söyledi.
Sur içi İstanbul’un Fransızların elinde olduğu dönemde generalin “Ne varsa bu Jön Türklerde var.
Anadolu’daki ihtiyar Türklerde iş yok” anlamında bir ifade
kullandığını anımsatan Ortaylı, “Bu çok açıktır ve Britanya’nın
Yunanistan’a asayişi bırakma projesine karşı da ‘Bunu yaparsan Çukurova’daki 40
bin askeri oraya sevk ederim’ dedi” şeklinde konuştu.
Sykes-Picot Anlaşmasına göre Malatya ve Erzurum’a kadar olan bölgenin
Fransa’nın kontrolüne verileceği projenin haritalarda da yer aldığını belirten
Ortaylı, “Daha meclis kurulmadan evvel Dörtyol, ardından Maraş, Antep ve
Urfa’da direnişe geçtiler. Bu direnişte Fransa, Halep’in kuzeyinde
tutunamayacağını anladı” dedi.
Lozan anlaşmasıyla Hatay ve KKTC hariç bugünkü Türkiye’nin sınırlarının tespit
edildiğini anlatan Ortaylı, “Bu tespitin üzerine Cumhuriyet kurulmuştur.
Cumhuriyet niye kuruldu bu son derece muammadır. Mustafa Kemal’in eğer başından
ilişkileri saltanat makamıyla hayırhah olsa muhtemelen yine meşrutiyet devam
ederdi. Çünkü TBMM adeta yetkili bir meşruti meclis gibi işliyordu”
değerlendirmesini yaptı.
Ortaylı, Türkiye’den önce cumhuriyetle yönetilmeye başlayan ülkelerin yapısına
ve şartlarına değinerek, şunları kaydetti: “Cumhuriyetler vardır
saltanatların çok gerisindedir. Arap dünyasındaki cumhuriyetler maalesef
saltanatların gerisindedir. Çünkü saltanatlar evet Suudi Arabistan gibi bir
örnek yatıyor ama orada da bir ananeye, geleneğe ve yıkılmaz adetlere tabi
olarak yaşarlar. Mesela Suudi Arabistan’da polisin eve girmesi çok zor bir
şeydir, zor izin alınır. Bizde bir savcının emri yeter, orada çok daha büyük
bir prosedür gerekir. Onun için evleri adamların kalesidir.”
Libya’da 1982’de senesinde katıldığı Türk-Arap ilişkileri konulu bir toplantıda
eski bir Sudan mebusunun toplantıya katılanlara “Türkiye’nin en uzak
köylerindeki köylü bile sizden çok daha şuurludur” dediğini aktaran
Ortaylı, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Hayret enteresan bu gözlem,
doğrudur, çok daha şuurludur, yanlış olsa bile inançlıdır. Bu rejim insanları
değiştirmiştir. Kapılar açılmıştır, açık kapılar bir daha kapanmaz, menteşesi
oturmaz çünkü. Siyasette ve sosyolojide bu bir kuraldır.”